SAPANCA OSKAR DOĞAL KAYNAK SUYU

Oskar Kaynak Suyu, Sapanca’nın Mahmudiye beldesinde el değmemiş kestane ormanları arasından yeryüzüne çıkmaktadır. Kaynağından çıkan su AB standartlarına uygun olarak kurulmuş fabrikamızda üstün teknoloji kullanılarak filtrasyona tabi tutulmaktadır. Hijyenik bir ortamda el değmeden tam otomatik makinelerle dolumu yapılıp hızlı ve etkili bir hizmet anlayışıyla müşterilerimize ulaştırılmaktadır.

Oskar Kaynak Suyu, Suda Kovaç A.Ş. kuruluşudur. Damacana dolum makinesini, damacanayı ve damacana kapağını kendi fabrikasında imal etmektedir.

Oskar Kaynak Suyu, tüketicilerine en yüksek kalite ve standartlarda ürün ve hizmet sağlayarak yüzde yüz müşteri memnuniyetini hedeflemiştir. Bu misyonun gerçekleştirilmesindeki en önemli değerimiz insana, topluma ve çevreye duyduğumuz saygıdır.

Oskar Kaynak Suyu, hoş içimi, dengeli ve kaliteli mineral madde oranıyla, doğanın tazeleyen gücünü içinize taşır.

Saygılarımızla,

OSKAR Kaynak Suyu İç Anadolu Bölge Bayii

8.2.08

SAĞLIK VE SU

Hayatımızı idame ettirebilmemiz için en önemli besin öğemiz olan su , dolaşım ve sindirim sistemlerinin çalışmasında temel ihtiyaç olduğu gibi , vücudumuzdan artık ve zehirli maddelerin atılmasında da mühim bir vazifeyi yerine getirir. Su hayattır. İnsan organizmasının önemli bir kısmı sudan oluşur. Kan dolaşımının olabilmesi, vücudun zararlı maddelerini atabilmesi, iç zarlarının kurumadan görevini yapabilmesi için hep suya ihtiyaç vardır.'Bunun için sağlıklı her insanın aşırı terleme ve ishalleri dışında, günde en az 1,5 litre suya gereksinmesi vardır.Bu sebeple insanları ve gezegenimizi korumak için müsait ve güvenilir suya olan ihtiyacımızın artığı sürekli vurgulamak artık çok önemli bir husus durumundadır.Su, insanoğlunun yaşamını devam ettirebilmesi için en önemli besin öğesidir. İnsan sağlığı açısından çok büyük önemi olduğu gibi, yaşama ait her şey suya bağlıdır. Yeryüzünde her yıl çoğunluğu çocuk olmak üzere 2 milyon insan uygunsuz su kullanımı ve kötü hijyenik şartlar neticesinde ortaya çıkan bağırsak enfeksiyonlarından hayatını kaybediyor. Ayrıca kronik flor eksikliği ve benzeri pek çok durum da çok ciddi bir netice haline geldi. Dünyamızın pek çok bölgesinde Hepatit A ve sıUlla ciddi bir sağlık meselesi olarak ehemmiyetini korumaktadır Bunları engellemek ancak kullanılabilir su kalitesini arıtmak ve sağlık şartlanın iyileştirilmesi ile mümkün olacak.

DOLAŞIM SİSTEMİNİN TEMEL MADDESİ

Susuz birkaç günden fazla canlı kalamayan insanoğlunun ağırlığının ortalama yüzde 60 ila 70'i sudan oluşur. Yani vücudumuzu, içinde DNA, RNA, enzimler , proteinler , polipeptidler gibi organik moleküllerin aktif ve serbest bir şekilde dolaştığı bir kaba benzetebiliriz. Vücudumuzda önemli fonksiyonları olan dolaşım sistemimizin ana maddesi sudur. Ayrıca ikinci bir dolaşım sistemini oluşturan lenfatik sistemin de (beyaz dolaşım sistemi) ana maddesidir.Sindirim sistemi içinde yer alan ve yiyeceklerin sindirilmesinde rol alan bir çok maddenin de içeriği büyük oranda sudur. Vücudumuzdan artık ve zehirli maddelerin atılmasında önemli rol oynayan su, idrar yolları sistemi içinde büyük öneme sahiptir.Vücudumuz için özellikle eklemlerin rahat hareket etmesi için yağlayıcı bir özellik gösteren su, gözlerimizde, burnumuzda, boğazımızda bulunan salgıların ve salyanın da temel maddesidir. Vücudumuzun ortalama sıcaklığı 37 derecedir ve bu sıcaklık tüm fonksiyonların optimal oluştuğu ideal sıcaklıktır. Bu sıcaklık vücut tarafından hassasiyetle düzenlenir. Özellikle anugı durumlarda terlemeyle vücut soğutulmaya çalışılır. Burada da ana aktör sudur.

SU KAYBI
Bütün bu faaliyetlerin eksiksiz olarak yapılabilmesi için gerekli olan suyun vücuda mutlaka verilmesi gerekir. Çünkü, gün boyunca bizler idrarla, terlemeyle, solunumla sürekli sıvı kaybederiz. Bu kayıpların oranları ve yerine konulmaması ile önce susama sonra sırasıyla ağız kuruluğu, halsizlik, baş ağrısı, vücut ısısında artma, sık soluma, kalp atım sayısında anma, kas krampları, şuur bulanıklığı ve komaya kadar giden belirtiler ortaya çıkabilir. Böbrekler az su ile de zararlı maddeleri, yoğun bir idrar çıkararak atmaya çalışır ancak, bu denli yoğun idrar çıkışı, idrar yolu iltihapları, kum ve taşlarının oluşumuna yol açabilir. Bağırsaklar az gelen suyun olabildiğince fazlasını kullanmak için daha bol sıvı emerler ve bu da sürekli kabızlık sebebi olabilir. Kan koyulaşacağı için tansiyon düşmesi ve dolaşım yavaşlaması görülür .Aslında suyun yerine konulması kolaydır, yiyerek ve içerek bunu kolayca halledebiliriz. Birçok meyve ve sebze de bol miktarda su vardır.

GÜVENİLİR SU
Çay , kahve ve benzeri içecekler her ne kadar bol sıvı içerseler de, içeriklerinde ki kafein, tein gibi aktif maddelerin idrar söktürücü etkisi nedeniyle susuzluğumuz daha da artar. Bu nedenle vücut suyunun yerine konmasında en önemli ve tercih edilecek madde güvenilir su olmalıdır. Güvenilir derken temiz, mikropsuz, içeriğinde olması gereken özellikle flor, magnezyum gibi mineralleri yeteri kadar barındıran, ağır metal ve kimyasal madde içermeyen bir sudan bahsediyoruz. Özellikle suyun aç karına yani yemeklerden önce, yemeklerden bir süre sonra içilmesi özellikle suyun emiliminin ve biyo yararlanımının tam olması nedeniyle çok dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Ancak böylece sudan optimum faydayı sağlarız. Yeterli su alımı iştahımızı azaltır, vücuttaki yağların daha kolay yanmasına yardımcı olur. Vücuttaki su birikmesinin engelleyici tesiri vardır, Enerji ihtiyacınızı dengeler, yorgunluk hissine engel olur, toksin maddelerden daha kolay ve çabuk arınmamıza yardımcı olur, kabızlığa mani olur. Bu özellikleriyle su, şişmanlık mücadelesinde uygulanan beslenme şekillerinin hepsinde kilit bir görev üstlenmektedir.
kaynak: DSİ Vakfı

No comments: